20 Temmuz 1974'te başlatılan Darbeci Rum yönetiminin Kıbrıslı Türklere yönelik baskı ve zulme son vermek için gerçekleştirilen Barış Harekatı ile Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakı önlenerek, Kıbrıs Türk halkının varlığı da güvence altına alındı.
Ada'da 1974 harekatına giden sürecin ilk adımları 1950’li yıllarda atıldı., 11 Şubat 1959’da Türkiye Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun katkılarıyla imzalanan Zürih ve Londra Antlaşması ile adaya Türkiye garantör ülke konumuna getirildi.
İlerleyen süreçte EOKA mansubu Rumlar, Yunanistan’a katılmak için birtakım faaliyetlere girişti. Rumlar, Enosis hedefine ulaşabilmek için silahlanırken, Yunanistan'ın da desteğiyle 19631974 arası Kıbrıslı Türklere yönelik saldırı, baskı, zulmü ve ambargoyu artırdı.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olarak seçilen Makarios öncülüğünde kurulan EOKA (Kıbrıs Milli Mücadele Örgütü) adlı Rum örgütü, Türklere karşı saldırılara başladı.
Bu saldırıların en kanlısı ise 1963 Aralık ayında düzenlendi. Saldırı, tarihe “Kanlı Noel” adıyla geçti. Yüzlerce Türk bir gecede katledildi. Olaylara kayıtsız kalmamayan Türk savaş uçakları, Lefkoşa üzerinde uçarak Rumlara ilk mesajı verdi.
Kıbrıs Türklerinin ortaklık devletinin yönetiminden uzaklaştırılmasıyla Kıbrıs Rumlarının içerisinde görüş ayrılıkları başladı.
Yunan cuntasının desteğiyle 15 Temmuz 1974'te EOKA lideri Nikos Sampson, Ada'yı Yunanistan'a bağlamak amacıyla Makarios'a karşı darbe yaparak iktidarı kısa süre ele geçirdi. Böylece Kıbrıs'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne kastedilmiş oldu.
DİPLOMATİK KANALLAR DEVREYE SOKULDU
Türkiye, 1960 Garanti Antlaşması çerçevesinde ilk olarak diplomatik girişimlere öncelik verdi. 1718 Temmuz 1974'te Türkiye ile İngiltere arasında darbe sonrası atılabilecek adımlara yönelik Londra'da görüşmelerde yapıldı. Görüşmelere, garantör devlet olarak Yunanistan da davet edilmesine rağmen Yunanistan'daki cunta yönetimi görüşmelere katılmadı.
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile İngiltere Dışişleri Bakanı James Callaghan arasındaki görüşmelerde İngiltere'ye ortak müdahale teklifinde bulunuldu. İngiltere'nin olumsuz cevap vermesi üzerine Türkiye, Garanti Antlaşması'na dayanarak ve Ada'daki Türklerin güvenliğini de dikkate alarak 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'nı başlattı.
“YALNIZCA TÜRKLERE DEĞİL, RUMLARA DA BARIŞ GETİRMEK İÇİN ADAYA GİDİYORUZ”
Harekat, dünyaya dönemin Başbakan Bülent Ecevit'in yaptığı tarihi, "Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnızca Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için Ada'ya gidiyoruz" açıklamasıyla duyuruldu.Barış harekatıyla Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakının önüne geçilirken, Kıbrıs Türk halkının varlığı güvence altına alındı.
25 Temmuz 1974'te toplanan 1'inci Cenevre Konferansı, 30 Temmuz 1974'te imzalanan Cenevre Deklarasyonu'nu ile son buldu. Deklarasyonda, Yunanistan ve Rumlar tarafından işgal edilen Türk anklavlarının (bölgelerinin) acilen boşaltılması ile Ada'da barışın ve anayasal düzenin yeniden tesisini teminen dışişleri bakanları arasında müzakerelere devam edilmesi öngörüldü.
Öte yandan deklarasyonla Ada'da Kıbrıs Türk toplumu ile Kıbrıs Rum toplumu olmak üzere iki özerk yönetimin mevcudiyeti ilkesel olarak tanındı.
“HAREKATIN İKİNCİ AŞAMASI: “AYŞE TATİLE ÇIKSIN”
Konferansın 8 Ağustos'ta başlayan ikinci aşamasında, Yunanistan, Ada'da yeni anayasal düzenin kurulmasına yönelik tüm teklifleri reddetti ve anayasaya ilişkin varılacak bir uzlaşma için Türk birliklerinin geri çekilmesini ön koşul olarak ileri sürdü.2'nci Cenevre Konferansı görüşmelerinden de bir sonuç çıkmayınca 14 Ağustos’ta "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla Kıbrıs Barış Harekatı'nın ikinci aşaması başladı ve 16 Ağustos'ta ateşkes ilan edildi.
Harekat başarıyla sonuçlanırken, Ada'da yaşayan Kıbrıslı Türk halkının güvenliği de sağlanmış oldu.
İkinci harekat sırasında geri çekilen Rum askerleri, geçtikleri Türk köylerini yakarak silahsız insanları katletti. Toplu katliamlar ve mezarlar harekatın bitiminde ortaya çıkarıldı.
Kıbrıs Barış Harekatı sırasında, Türk ordusu, 498 şehit verirken, Kıbrıs Türk tarafında 70'i mücahit, 270 kişiyi kaybetti. Kıbrıs Türkleri genel olarak ise bin 672 şehit verdi. Barış harekatı sonrası Kıbrıslı Türkler kendi yönetimlerini kurdu
Kıbrıs'ın bugünkü sınırlarının çizilmesine vesile olan harekatın hemen ardından Kıbrıslı Türkler, 1 Ekim 1974'te Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi'ni kurdu. Kurulan yeni yönetimin ilk Cumhurbaşkanı, Kıbrıslı Türklerin mücadelelerine ilk günden beri ortak olan Rauf Denktaş oldu.