Hazırlayan: Beyhan Korkman

16 Şubat Medyanın Halleri
A+ A

‘HDP’NİN ANAYASAL MEŞRUİYETİNİN TESLİM EDİLMESİ ÖNEMLİ’

AHMET TAŞGETİREN / KARAR

Bu duyarlılıklar ülke yönetimine ne kadar iyi yansırsa, en azından toplumsal barış açısından sağlıklı olur. Daha önce “Bir damar daha var” diye yazmıştım. O damarın bütünlük içinde harmanlanması da son derece önemlidir. Harmanlanmıyor olmasının ülke için oluşturduğu sıkıntı hayati önemdedir. HDP’yi kastediyorum. Burada iktidardan farklı olarak muhalefet adına hiç olmazsa HDP ile görüşülebiliyor olması, iletişim kanalının açık bulunması, AYM’de yürüyen kapatma davasına rağmen bu partinin anayasal çerçevede meşruiyetinin teslim edilmesi önemlidir.

KORKUSUZ YAZARI AÇIK AÇIK YAZDI: MASADA HDP VARDI

AHMET TAKAN / KORKUSUZ

Şimdi gelelim Ahlatlıbel zirvesinde o masaya HDP’nin nasıl girdiğine… Ortak açıklama metnini çok dikkatlice okudunuz mu?.. Gözünüzden kaçtıysa şu itina ile yazılmış paragrafa bir bakın; “Türkiye’nin istişare ve uzlaşı ile çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Önemli olan, tüm farklılıklarımızla beraber “biz” düşüncesini, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği normları çerçevesinde temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, herkesin kendini eşit ve özgür vatandaş olarak gördüğü, düşüncelerini özgürce ifade edebildiği, inandığı gibi yaşayabildiği demokratik bir Türkiye’yi inşa etmektir.” “Masada HDP yoktu” tartışmalarına Kemal Kılıçdaroğlu anında “HDP’yi yok saymıyoruz. Bu süreçte biz her parti ile görüştük, görüşmelerimiz sürecek. HDP’yle de görüşüyoruz, sorun yok” diye cevap vermişti. Bence, açıklamada alıntı yaptığım bu paragrafta, HDP’li olan olmayan tüm Kürt kökenli seçmene açık bir mesaj verilmiş. (Daha detaylı bilgi sahip olmak için AB normları çerçevesinde Kopenhag kriterleri ve bu konuda yazılmış ciddi makalelere bakabilirsiniz) Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer “sözleri de bu metne gayet usturuplu ve kimsenin itiraz edemeyeceği, gerçek manasına uygun bir şekilde girmiş oldu.

CUMHURİYET YAZARININ UMUDU HDP

EMRE KONGAR / CUMHURİYET

Sonuç olarak genellikle 6040 olarak “Sağ” lehine görüntü veren “SağSol” sınıflaması, 6040 olarak “Demokratik” lehine görüntü veren “DemokratikAntidemokratik” paradigmasına dönüşmüştür. İşte altı liderin toplantısı bu dönüşümü simgelediği için çok önemlidir.

HDP de “dincilikırkçılık” kapanından bütünüyle kurtulup İstanbul seçimlerinde olduğu gibi, “Demokratiklik” niteliğine katıldığında, Türkiye aydınlığa çıkacaktır!

'HDP’YE FOTOĞRAF ÇEKME ROLÜ VERİLDİ'

HASAN ÖZTÜRK / YENİŞAFAK

6’lı yuvarlak masa fotoğrafı sonrası HDP ve CHP tarafından gelen açıklamalar tam da senaryonun tıkır tıkır işlediğinin göstergesi. “Bizi yok sayamazsınız” diyen HDP’lilere karşı, “HDP ile görüşürüz, gelirler, giderler” diyen bir Kemal Kılıçdaroğlu var mesela. Yine, “O masada bir HDP eksik” diyene, “O da olur inşallah” diyenler var.

'RÜZGÂR DOĞU’DAN ESMEKTEDİR'

İBRAHİM KARAGÜL / YENİŞAFAK

Baskı Doğu’dan gelmekte, rüzgâr Doğu’dan esmektedir. Geri adım Batı’da yaşanmaktadır. Soğuk Savaş’tan bu yana devam eden NATO genişlemesi tersine dönmüştür.

Batı, genişleme yerine savunmaya çekilmiştir. ABD ve Avrupa’nın Afganistan’dan çekilme, kendilerine güvenenlerin uçak kanatlarından yere çakılma görüntüsü,Batı’nın Orta Asya’daki iflasıdır. Tarihi, küresel güç haritasını dönüştüren şey, Batı’nın ezdiği, sömürdüğü ülkelerin isyanıyla şekillenecek. Eski medeniyetler, milletler cesaretle, iddialarıyla geri dönmeye başladı

ELEKTRİKTE ÖZELLEŞTİRMENİN MİMARI BABACAN

FUAT UĞUR / TÜRKİYE

Fail, “Elektrik faturamı ödemiyorum” diyerek yine tahrikte zirve yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ahlatlıbel Zirvesi”nde yan yana geldiği ittifak ortağı Ali Babacan’dan başkası değil. Çünkü elektriğin özelleştirilmesinin mimarı bizatihi o.

Diyeceksiniz ki: “Erdoğan da Başbakan’dı ve izin verdi.” Doğru, keşke vermeseydi ve o küreselci finans lobisinin temsilcisine dur deseydi. Sonuçta özelleştirmeden geri dönülmesi için geç kalınmış değil. En azından kamunun payını yüzde 70’lere çıkarmak mümkün.