ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Nazmi Mete Cantürk'ün, eşi Sevim Cantürk ve kızı Kevser İrem Cantürk ile birlikte FETÖ'den tutuksuz yargılandığı dava, avukatın eşinde koronavirüs çıkması nedeniyle yapılamadı. Sanıkların son savunmalarının alınacağı duruşma, üç hafta sonra yapılacak.

27 EKİM'DE YAPILACAK
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde eşi Sevim Cantürk ve kızı Kevser İrem Cantürk ile birlikte yargılanan Nazmi Mete Cantürk'ün davasında son savunmalar alınacaktı. Davanın her duruşmasını ABD İstanbul Başkonsolosu da izliyordu. Ancak sanıklardan Sevim Cantürk'ün avukatının eşinde koronavirüs çıktığı için duruşma yapılamadı. Avukat, eşine koronavirüs teşhisi konulduğunu ve eşinin karantinada olduğunu belirterek, mazeret dilekçesi sundu. Mazereti kabul eden mahkeme heyeti, duruşmanın 27 Ekim'de yapılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşmada tutuksuz yargılanan sanıkların ve avukatların son savunmaları alındıktan sonra mahkeme heyetinin kararını açıklaması bekleniyor.

DARBECİLERLE YOĞUN İRTİBATLI
17 Temmuz'da davanın esasına ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanık Nazmi Mete Cantürk'ün "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsini, aynı suçtan yargılanan diğer sanıklar Sevim Cantürk ve Kevser İrem Cantürk'ün ise mahkumiyetlerine yeterli ve kesin delil bulunmadığından beraatini istemişti.

Mütalaada, Nazmi Mete Cantürk'ün FETÖ'den ihraç edilen ve 15 Temmuz darbe girişimi sırasında "darbeye direnmeyin" talimatı veren eski polisler, kamu görevlileri ve sivil FETÖ'cülerle yoğun irtibatının bulunduğuna dikkat çekiliyor. Cantürk'ün, 15 Temmuz'da emniyeti işgale giden tanktan çıkan eski emniyet müdürü Mithat Aynacı ile de irtibatlı olduğu kaydediliyor. 17 Aralık operasyonlarıyla hükümeti devirmeye kalkışan Yurt Atayün gibi eski emniyet müdürleri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konutu ve ofisine böcek yerleştirilmesi olayının failleriyle de Cantürk'ün ilişkili olduğu belirtiliyor.
Mütalaada, Cantürk'ün ayrıca 2015'te Antalya ve Adana'da yer alan konaklama tesislerinde FETÖ şüphelileriyle birlikte konakladığı, kredi kartı ile FETÖ'nün dernek, vakıf gibi kurumlarına çekim yapıldığı vurgulanıyor. Örgüt içi bağlantı olarak değerlendirilen bu irtibatlarıyla ilgili Cantürk'ün, görev tanımı kapsamında makul, mantıklı izahlarda bulunamadığı ifade ediliyor.