Galatasaray Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk maçında deplasmanda Belçika’nın köklü takımlarından Club Brugge’la 00 berabere kaldığı maçta tek bir “yerli” futbolcu yoktu.

Yabancıların (sanki yerli varmış gibi!) içinde de en iyisi Muslera, yani kaleciydi!

Spor yazarlarının deyimiyle, “Başlı başına bir savunma sistemi gibi yerden havadan, uçan kaçan bütün topları kurtardı!”

Galatasaray, ilk 1015 dakikalık bölüme iyi başladı, oyunu kontrol etti; daha doğrusu ev sahibi takım Galatasaray’ın adından korkuyor dikkatli oynuyordu.

Club Brugge “malını” gördü ve 20 yaşını doldurmamış gençleriyle kendi futbolunu oynamaya başlayınca Galatasaray’ın boyası döküldü; hem tank gibi yavaş oynadığı, hem de orta sahada basit pas hataları yapabildiği, ilerde top tutamadığı kabak gibi ortaya çıktı.

Nihayetinde sayısız gol pozisyonundan faydalanamayan Brugge şanssız günündeydi.

NE ZAMAN BAŞARILI OLACAĞIZ

“Üç” hadi “dört büyük”  diyerek bu takımların kanından, seyircisinden beslenen İstanbul basını, her yıl bu takımların taraftarlarına haber satabilmek için transferleri ballandırır, bu yıl “kesin” Şampiyonlar Ligi Şampiyonu yapar; bir haberi on kılığa büründürerek yalnızca bu takımların seyircilerini değil tüm Türk futbolunu kandırır.

Sonuç çoğu kez gruplara kalmadan başı önde eğik anamızın ligine döneriz.

Ta ki aynı basının gelecek yıla aynı sahte umutları köpürtmeye başlamasına kadar.

Bu böylece sürüp gider ve kendi ilinin takımını tutmayıp İstanbul takımlarını tutan dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş türden seyirciler emme basma tulumba gibi hayatını geçirir.

BUNCA YABANCI!

Yabancı futbolcu serbestliğinin ürününü gördük dün gece: Avrupa’nın emeklileri tek bir TC nüfusuna kayıtlı olmayan futbolcular Galatasaray’ın başarısı için savaşıyordu.

Fatih Terim’in bu hikȃyenin peşinden sürüklenmesi gerçekten anlaşılmaz bir şey.

Öncelikle belirtelim, Fatih Terim Türk futbolunun yetiştirdiği önemli futbol adamlarından. Ülkeler böyle değerlere sahip çıkmalı.

(A Milli Futbol Takımımızı dünya üçüncüsü yapmış Şenol Güneş’e neler yaptığımızı bir anımsayalım.)

Arkadan onun çizdiği yoldan müthiş hocalar geliyor ve Anadolu takımlarını başarıdan başarıya uçuruyorlar; bu yıl daha da öne çıkacaklarını sanıyorum.

YABANCI KURALI DEĞİŞMESİ GEREKTİĞİ GÖRÜLDÜ

Toplama suyla değirmenin dönmeyeceğini Fatih Terim ne zaman anlayacak?

Sahaya çıkardığı takım olsa olsa 2015’in Şampiyonlar Ligi kadrosunu oluşturabilirdi!

Batılı, çağdaş, Avrupalı Galatasaray, Avrupa’nın bir parçası Fatih Terim rüyasından uyanmalı.

Gerçek Avrupalı gibi olmak istiyorsa gençlere yatırım yapmalı. Trabzonspor’un Abdülkadirleri nasıl parlıyor ona bakmalı.

Koskoca Galatasaray Türk futboluna önderlik etmesi yerine Arap takımlarının durumuna düşecekse vay halimize.

Un var helva var, yani genç nüfusumuz gani, sahalarımız birinci sınıf.

Nedir eksik?

Eksiği herkes biliyor: Helva yapacak adam yok. Oysa Fatih Terim’i helva yapacak adam olarak bilirdik biz.

İyi Türk futbolcular Anadolu takımlarına dağılmış durumda.

Bu hafta Malatyaspor karşısında Galatasaray’ı favori olarak gören var mı?

Anadolu takımları bu yıl bu İstanbul basını “büyükler”ini çok fena hırpalayacaklar; görülüyor.

Belki de futbolumuzdaki değişimi, büyük dip dalgayı Anadolu takımları gerçekleştirecek.


veryansintv.com