Diyanet İşleri Başkanı’nın 10 Kasım’dan bir gün önce fesli Atatürk düşmanına yaptığı ziyaret 10 Kasım’ın gündemine oturdu. Bu planlı ziyaretin tartışılması kuşkusuz doğru ve kaçınılmazdı.
Bağlantıdaki haber de bir o kadar önemlidir!
o haber: Kürt Partilerden Asimilasyona Karşı Çağrı
Bir yanda dinci gericilik; diğer yanda etnik bölücülük Cumhuriyet çınarına etkili balta darbeleri vurmaktalar.
Etnik bölücülüğün ulusal düzlemde etkili partisi HDP önderliğinde adı, sanı duyulmamış partiler Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkma çabalarından biz niye geri kalalım dercesine bir araya gelmişler. Gün de anlamlı! 10 Kasım. Ülkenin kurucusuna saygı ve anma gününde ülkenin yıkımına hizmet!
Türkiye siyaset ortamına bomba gibi düşen AKP güçlendikçe özgüvene kavuştu.
Özgüveni arttıkça sınır tanımazlaştı. Bu durumun doğal sonucu olarak da, özellikle son birkaç yıldır değişmez odak ve ilgi noktasına dönüştü. Çok doğal bir durum. Bu durumu sorgulayacak da değilim. Ancak, bu aşırı odaklanma başka önemli alanlardan ilgi ve özenin eksilmesi anlamına geldi. Etnik bölücülük 40 yıla varan geçmişiyle Türkiye’nin önde gelen tehditlerinden birisidir. Bütünüyle emperyalist güdümlüdür. Taktığı sol/sosyalist maske yanılsama yaratma amaçlıdır. Ne yazık ki, başarılı da olmuştur.
Özellikle, son seçimlerde Atatürkçü/Cumhuriyetçi seçmenin oyunu avlayabilmiş olması acı verici bir durumdur.
Dil yalnızca gündelik iletişim ve anlaşma aracı olmanın çok ötesinde bir işleve sahiptir oysa!
Bir ülkeyi var eden, ülkenin birliğini, dirliğini simgeleyen önde gelen öğedir.
Ülkemizin başı dinin yanı sıra dille de derttedir.
Dil üzerinden kendisine hareket alanı bulan etnik bölücülüğün ülkemizin birliği ve varlığı bağlamında dini kullanan gericilikten zerrece farkı olmadığını kavramak durumundayız.
Dinci gericilikle yarışa girmiş görünen dilci bölücülükten ilgimizi ve özenimizi esirgemeyelim.
Önümüz seçim!
İşbirlikleri, dayanışmalar ve başka birleşmeler gelecektir gündeme!
Etnik ve dilci bölücülük de aritmetik olarak seçim işbirliği heveslilerinin ilgi alanında.
Dilci bölücülüğe dokunanın yanacağını şimdiden anımsatmakta yarar var!
Ceyhun Balcı