Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez
video konferans yöntemi ile Türkiye Kömür Üreticileri Derneği'nin düzenlediği sektör toplantısına katıldı. Milli Enerji ve maden politikalarının önemli bir ayağını madencilik sektörünün oluşturduğunu, cari açığı azaltmak için potansiyeli yüksek olan altın, bor ve kömür gibi yerli kaynakların aranması, geliştirilmesi ve işletilmesi için sürekli gayret gösterdiklerini belirtti.
Bu bağlamda özel teşebbüslerin katkılarını önemsediklerini kaydeden Dönmez, Yatırımları teşvik etmek için bugüne kadar gerekli projeleri ve yasal düzenlemeleri hayata geçirdik. Özel teşebbüsün önünü açtık, bundan sonra da açmaya devam edeceğiz inşallah. 'Yer Altı Kömür İşletmeleri'nde İşçi Maliyetlerine Uygulanacak Desteğe İlişkin Tebliğ' kapsamında 27 işletmecimize destek ödemesi yaptık. Geçtiğimiz haziran ayında yapılan değişiklikle destek ödemesi yapılan işletmeci sayısını 44'e çıkardık. 2016 yılından bugüne kadar toplam 223 milyon TL destek ödemesi yaptık dedi.
'TAŞ KÖMÜRÜ KAYNAĞIMIZ İSE 1,5 MİLYAR TONA YÜKSELDİ'
Bakan Dönmez, 2020 Ekim sonu itibariyle elektrik üretiminin yüzde 34'ünü kömürden karşıladıklarını belirterek, 2019 yılında Türkiye'deki toplam 91.431 MW'lik kurulu gücümüzün yüzde 12,4'ünü yerli linyit ve taşkömürü santralleri, yüzde 10'unu ise ithal kömür santralleri oluşturuyor. Bugün 47'si linyit, 4'ü taş kömürü, 1'i asfaltit ve 15'i ithal kömür olmak üzere 67 adet kömür santralimiz faaliyetlerine devam ediyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar neticesinde toplam linyit rezervimiz 19,3 milyar tona, taş kömürü kaynağımız ise 1,5 milyar tona yükseldi. Herkesin malumu olduğu üzere küresel enerji sektörü yenilenebilir enerji merkezli büyüme eğiliminde. Ancak kömür yakıtlı termik santraller baz yük santralleri olması nedeniyle önemini sürdürmeye devam edecek. Uluslararası Enerji Ajansı küresel kömür talebinin 2040 yılına kadar günümüz taleplerine benzer eğilimde seyredeceğini belirtiyor. Bunun yanı sıra dijitalleşme, yapay zekâ, blockchain, otonom teknolojiler, elektrikli araçlar gibi kullanımı artan üst düzey teknolojilerle birlikte her alanda elektrik enerjisine ihtiyaç daha da artıyor. Böylesi bir dönemde yerli kaynaklardan elektrik üretimine olan talebin artacağını öngörmek zor değil. Mümkün olan en iyi ve en gelişmiş teknolojilerin kullanılarak yerli kaynaklarımıza dayalı temiz kömür santrallerinin kurulması bu kapsamda önemli yatırım fırsatlarından biri olacak diye konuştu.
'2020'DE 4 BİN 662 MADEN RUHSAT SAHASINI DENETLEDİK'
Bakan Dönmez, madencilikte asla taviz vermeyecekleri kırmızı çizgilerinin bulunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti
Bu çizgilerimiz aslında, madencilik denilince kamuoyunda, çok sayıda olumlu gelişmeye karşın akla gelen iki kavram Kazalar ve Çevre. Sektörümüzün güvenli ve insan odaklı madenciliği bir iş kültürü haline getirmesini istiyoruz. Biz bu konuda gerekli düzenlemeleri hayata geçirdik. Denetimlerimizi artırdık. 2017 yılında 6 bin 517, 2018 yılında 8 bin 88, 2019 yılında ise 8 bin 602 madeni yerinde denetledik. 2019 yılındaki denetim sayımız bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz en yüksek sayı oldu. 2020 yılında ise bugüne kadar 4 bin 662 maden ruhsat sahasını denetledik. Şehirleşme ve çevresel etkileri dikkate alarak madencilik faaliyetlerinde çevre ve insan sağlığına zarar verildiğini tespit edersek, gerekli önlemler alınıncaya kadar madencilik faaliyetlerini kısıtlıyoruz ya da durduruyoruz.
'DESTEĞİMİZ SÜRECEK'
Yerli kömür üretimini enerji bağımsızlığı ve istihdam açısından kritik gördüklerini belirten Dönmez, 2016 yılında 45,5 milyon ton, 2017'de 87,9 milyon ton, 2018'de 101,5 milyon ton, 2019'da 97,3 milyon ton yerli kömür üretimi gerçekleştirdik. 2018 yılında Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırarak en yüksek yerli kömür üretimine ulaştık. Kömür rezervlerimizi sonuna kadar kullanmak ve kullanım payını ithal kömüre karşı sürekli arttırmak istiyoruz. Ülkemizde bugün, 85'i yer altı işletmesi, 250'si açık işletme, 60 adedi de hem açık hem yer altı işletmesi olmak üzere toplam 395 kömür ruhsatı mevcut. Cari açığımızın kapanmasında yerli kömürün katkısı çok büyük. Madencilik sektörüne her fırsatta desteğimiz sürecek. Kovid19 döneminde madenciliğimizin mevcut şartlardan asgari ölçüde etkilenmesi için çeşitli destek mekanizmalarını devreye aldık ifadesini kullandı.